Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz´ın katılımıyla Ankara´da 35 eğitim tesisinin temeli atıldı  
Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz´ın katılımıyla Ankara´da 35 eğitim tesisinin temeli atıldı

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz´ın katılımıyla Ankara´da 35 eğitim tesisinin temeli atıldı

Başbakan Binali Yıldırım ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´ın katılımıyla, Keçiören´de düzenlenen törende, Ovacık Eğitim Kampüsü ve il genelinde 34 eğitim tesisinin temeli atıldı  

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz´ın katılımıyla Ankara´da 35 eğitim tesisinin temeli atıldı

Başbakan Binali Yıldırım, temeli atılan projelerin 65 bina, birçok okul, spor salonu ve atölyeleri kapsadığını belirten Yıldırım, "Sadece bu güzel okulların temelini atmıyoruz, ülkemizin geleceği, aydınlık yarınların da temelini atıyoruz. Gençlerimiz, çocuklarımız için eğitim yuvaları yapıyoruz." diye konuştu. Eserler kapsamında bin 10 sınıf, 8 ana okulu 3 atölye, 8 spor tesisi, 2 halk eğitim merkezi ve 700 kapasiteli öğrenci yurdunun da temelinin atılacağını belirten Başbakan Yıldırım, toplam 516 milyon liralık yatırımın temelinin atılacağını bildirdi. Gençler için çok daha fazlasını yapacaklarını vurgulayan Başbakan Yıldırım, Ovacık´taki temeli atılan projenin külliye gibi olduğunu, liseleri, atölye ve spor salonunu kapsadığını anlattı.

 

Yıldırım, temeli atılan okullarla derslik ihtiyacının karşılandığına işaret ederek, "Hedef ne? 2019 yılı sonuna kadar Türkiye´de tekli eğitime geçeceğiz, sabahçı-öğlenci artık bitecek. Öğrenci sabah okuluna gidecek akşama da dönüp evine gelecek. İşte bu temel atma bunun önemli bir adımıdır. 2019´un ilk harcını karıp, ilk temelini atmış oluyoruz." ifadelerini kullandı. Ankara´da tekli eğitim öğretime geçmek için yaklaşık 350 okula karşılık gelen 10 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yıldırım, "İki yıl içinde bu 350 okulun inşaatını bitirip hizmete alacağız. İnşallah Ankara´da yapacağımız bu yatırımlar, tesisler diğer illerimize de bir örnek teşkil edecek." değerlendirmesinde bulundu. İktidarlara geldiklerinde geleceğe yatırım anlayışıyla hareket ettiklerini bildiren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Öyle bir yatırım yapalım ki inşaat, bina gibi 50-100 sene ömrü olmasın, nesilden nesile devam etsin, ilanihaye geliri olsun, işte bu yatırım eğitime yatırımdır. Geleceğe yatırım, gençlere yapılan yatırımdır. Onun için bu yatırımı yaparken hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık, kaçınmayacağız. 15 yıl geçti öğretmen sayısı iki katına çıktı, bir milyon 100 bine yaklaştık. Öğretmensiz okulumuz yok, boş geçen dersler artık tarih oldu. Bir öğretmenin 5 ayrı derse girdiği günler geride kaldı. Bu 15 sene içinde 300 bine yakın yeni derslik yaptık. Bu dersliklerle ne oldu, yaptık da ne işe yaradı? Her bir sınıftaki öğrenci sayısı 36 dan 24´e geriledi. Öğretmenlerimiz de kalabalık sınıflardan kurtuldu, daha çok ders anlatma, daha çok öğrencinin derse katılmasını sağladık. Her geçen gün okula giden öğrenci sayımız artmasına rağmen bunu başardık." Yıldırım, yurt genelinde üniversite öğrencileri hariç 18 milyon, üniversitelerle beraber 25 milyonu aşkın öğrencinin bulunduğunu belirterek, "Yeni bir adım atıyoruz, tekli sisteme geçiyoruz. Türkiye´nin genelinde artık sabahçı-öğlenci ayrımı kalkacak." dedi. Anadolu´daki bazı illerin daha bu seneden tekli eğitime geçtiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, 15 yılda Ankara´da 15 bin yeni derslik yapıldığını, öğretmen sayısının 36 binden 70 bine çıktığını kaydetti.

 

Ankara´da okullaşma oranının ilk, orta öğretimde yüzde 100 olduğunu aktaran Yıldırım, "Yeni okullarla artan derslik sayısıyla sınıftaki öğrencilerin sayısı da yarı yarıya azaldı. Ortaokulda, lisede bir okuldaki öğrenci sayısı 775 civarındaydı şimdi 341´e düştü. Yeni açılacak okullarla durum daha da iyi olacak." ifadesini kullandı. Başbakan Yıldırım, sadece konforlu binaların yetmeyeceğini, sınıflarda teknolojik cihazları olmasının gerektiğini de bildirerek, "Artık sınıflarda internet var, akıllı tahtalar, öğrencilerimizin elinde tablet bilgisayarlar var." diye konuştu.

 

Başbakan Binali Yıldırım, okulların güvenliği için tedbirler alındığını anımsatarak, kamera sistemleri, okul güvenlik görevlileri, okulların çevresinde bulunan timlerle, okul içi ve dışında koruyucu tedbirlerin alındığını belirtti. Okul servislerinden başlayarak öğrencilerin okula güvenle gidip gelebilmesi için her türlü çalışmanın yapıldığını söyleyen Yıldırım, kısa süre önce servis yönetmeliğini bakanların hazırladığını ve yürürlüğe konulduğunu ifade etti. Buradaki hedefin, sabah evinden çıkan çocuğun sağ salim okuluna gitmesi, güvenlik içerisinde okuluna varması, derslerini görmesi ve daha sonra da evine dönmesi olduğunu aktaran Yıldırım, şöyle devam etti: "Bu söylediklerimizi ve daha birçoğunu yapabilmek için kaynak lazım. Kaynakta problem yok. Kaynak Türkiye, kaynak sizsiniz. İşte bu sene de bütçede rekor Milli Eğitim´de. Diğer yan desteklerle beraber 150 milyarı buluyor. Bütçemizin yüzde 20´sinden fazla. 2002´de ne kadardı? 11 milyar... 11 milyar nere, 150 milyar nere, işte fark bu, işte sonuç ortada. Bunların hepsini sizler fazlasıyla hak ediyorsunuz. Çünkü bu ülke için, bu ülkenin geleceği için, gençlerimizin, yavrularımızın geleceği için sizler bize destek verdiniz. Biz de sizlerden aldığımız bu destekle beraber ülkemiz için, milletimiz için yollar, havaalanları, hastaneler, okullar yapıyoruz, daha da önemlisi vatandaşın gönlüne yol yapıyoruz."

 

"Hiçbir öğrencimiz üzülmesin, stres yaşamasın"

Başbakan Yıldırım, ortaokuldan liseye geçişte uygulanan TEOG sisteminin kaldırıldığını dile getirerek, bu sistemin neden kaldırıldığı konusunda Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´ın kamuoyuna gerekli bilgilendirmeleri yapmayı, sorulara cevap vermeyi sürdürdüğünü ifade etti.  TEOG sisteminde, ortaokuldan liseye geçişlerde her öğrencinin sınava girdiğini, şimdi bunu kaldırdıklarını, mecburiyetin olmadığını aktaran Yıldırım, ister sınava girsin, ister girmesin herkesin mutlaka liseye, istediği bir yere kaydını yaptıracağını belirtti.

 

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hiçbir öğrencimiz dışarıda kalmayacak. Daha güzeli, mümkün olduğunca öğrencilerimiz evine yakın yerlerdeki okullara gidecek. Bazı şehirlerimizde, mahallesindeki okul yetmeyebilir ama diğer mahalle, bitişikteki mahalle veya hemen ondan sonraki ilçede ama mutlaka eğitim bölgesi dediğimiz yaşadığı yere yakın bir okulda liseye başlayacak. Bakanımız ne dedi, ´En iyi okul, eve en yakın okuldur.´ Bu prensiple hareket ettik. Bir de sınav var. Sınav niye? ´Ben evin yanındaki okula gitmek istemiyorum da, birtakım proje okulları var, bu proje okullarına gideceğim.´ Olur, canın istiyorsa ona git. Onların sayısı bütün liseye gideceklerin sayısına yetmiyor. Onun için bir yarış olacak. Oraya gitmek isteyenler de sınava girecekler. Diyelim ki 120 bin öğrenci alacak bu okullar, sınavda en fazla notu olan 120 bin öğrenci, buraya yerleştirilecek. Peki 120 binin altında kalanlar ne oluyor, onlar da yine en yakın okula, istedikleri, seçecekleri 5 okuldan bir tanesine yerleşecekler. Mesele bu kadar basit ve açık.

 

Sizden özellikle istirham ediyorum. Bir sürü kafa karıştırmaya çalışanlar var. Olayı döndürüp dolaştırıyorlar bu kadar basit bir sistemi anlaşılmaz hale getiriyorlar. Bunlara hiç kulak asmayın. Ben ne diyorsam odur ha. Analar, babalar, şu anda eğitim çağında olan yavrularımızın geleceği, sizin için, bizim için, hepimiz için önemli. Biz de bir veliyiz. Dolayısıyla evlatlarımızın en iyi şekilde eğitim alması, istedikleri eğitimi alması, bizim en büyük arzumuz. Hiçbir öğrencimiz üzülmesin, stres yaşamasın. ´Ben ne olacağım, nereye gideceğim´ diye kaygılanmasın. Bizim tek arzumuz sizlerin mutluluğu, sizlerin gülen yüzüdür. Hiç merak etmeyin. Beklentileriniz karşılanarak gereken her adımı atacağız."

 

"Sadece okula, öğretmenlere işi bırakamayız"

Türkiye´yi, dünyanın yakaladığı bu gelişme çizgisinden geri bırakmayacaklarının altını çizen Yıldırım, bu değişimi görüp buna göre hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Çocukları, gençleri gelişen, değişen bu dünyada yarışta geride kalmamak üzere en iyi şekilde yetiştirmenin gayretini gösterdiklerini belirten Başbakan Yıldırım, bunu hükümet olarak veliler ve öğretmenlerle birlikte yapacaklarını söyledi. "Sadece okula, öğretmenlere işi bırakamayız. Ana, baba olarak, veli olarak, hükümet olarak biz gereken tedbirleri ve takibi de yapacağız." diyen Binali Yıldırım, eğitimin sadece güzel okul yapmakla, sınıfları süslemekle olmayacağını ifade etti. Özellikle teknolojiyle öğrenme şartlarının ortamı çok değiştirdiğini aktaran Yıldırım, bu nedenle değişime duyarlı olmak, kayıtsız kalmamak ve değişimi, dönüşümü zamanında okumak mecburiyetinde olduklarını, bunun için de daima geçmişe dönüp bakmak yerine ileriye, geleceğe odaklanmak gerektiğine işaret etti. Yıldırım, "Yeniden, yenilikten, değişimden, dönüşümden korkmayacağız. Korkmamız için de bir sebep yok. Türkiye her alanda olduğu gibi eğitim alanında da büyük hedeflere, Gazi Mustafa Kemal´in muasır medeniyetler hedefine kararlı adımlarla yürüyor." dedi. 

 

Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü´nün (UNESCO) geçen hafta yapılan oylamasında, Türkiye´nin Almanya´yı da geride bırakarak 2017-2021 yılları için örgütün icra kurulu üyesi olduğunu belirten Yıldırım, bunun Türkiye´nin bir başarısı olduğuna dikkati çekti. Üyeliğin hayırlı uğurlu olması temennisinde bulunan Yıldırım, bu başarıda, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye´ye oylarıyla destek veren ülkelerin büyük katkısının olduğunu dile getirdi. Yıldırım, bu süreçte desteği ve katkısı olan herkese de teşekkür etti. Bir süre önce Keçiören metrosunu açtıklarını anımsatan Yıldırım, "O açılışta ne dedik? ´Atatürk Kültür Merkezi´ne (AKM) kadar bunu açıyoruz Keçiören´den ama buradan Kızılay´a da bağlantı yapacağız.´ dedik. İşte onun da ihalesini yaptık. İnşallah AKM-Kızılay arası da yapıldığında Keçiören´den bineceksiniz, Şehitler İstasyonundan Kızılay´da ineceksiniz. Bu kadar güzel olacak. Hayırlı uğurlu olsun." değerlendirmesini yaptı. Geleceğe, gençlere yatırımın temelini attıkları bu güzel eserlerin, Ankara´ya, Türkiye´ye hayırlı uğurlu olmasını dileyen Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın liderliğinde Türkiye´ye çok daha güzel hizmetler kazandırmaya devam edeceklerini kaydetti.

 

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise, eğitim tesisi yatırımı için 515 milyon liranın üzerinde bir kaynak ayrıldığına işaret etti. Yılmaz, yatırımlara ilişkin, "Herhalde cumhuriyet tarihinde aynı anda Ankara´ya yapılan en büyük eğitim yatırımıdır." değerlendirmesinde bulundu. Bakanlık olarak hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi hedeflediklerini dile getiren Yılmaz, "Türkiye´nin 2023 hedeflerine, herkes için kaliteli ve fırsat eşitliği veren bir eğitimle ulaşılabileceğini biliyoruz. Bunu sağlamaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

 

Eğitime ayrılan kaynağın 2018 bütçesinde 134 milyar liraya ulaştığını hatırlatan Yılmaz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu´nun, özel idarelerin, hayırseverlerin, okul aile birliklerinin ve okullarda süt ve üzüm dağıtımı için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının katkıları ile birlikte bu rakamın 150 milyar liranın üzerine çıkacağını ifade etti. Başbakan Binali Yıldırım´ın daha kaliteli bir eğitim için ikili eğitimin kaldırılması talimatı verdiğini aktaran Yılmaz, "58 bin dersliğe ihtiyacımız var. 45 bin dersliğimiz yapılıyor. Devlet-millet iş birliği ile bugün de bin 100 dersliğin temelini atıyoruz. 2019 yılı sonuna kadar, İstanbul´da biraz zorlanacağız, ama Türkiye´nin her tarafında ikili eğitimi kaldıracağız." diye konuştu. Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması konusunda da bilgiler aktaran Yılmaz, bu yıl 37 pilot ilde çalışmaların yürütüldüğünü ve okul öncesi eğitimde kırtasiye masraflarının MEB tarafından karşılandığını anlattı. Beşinci sınıflarda yabancı dil ağırlıklı eğitimin bu yıl ülke genelinde seçilen 620 pilot okulda 130 bin öğrenci ile başlatıldığını dile getiren Yılmaz, başarı sağlandığı takdirde uygulamanın Türkiye geneline yaygınlaştırılacağını belirtti.

 

FATİH Projesi´nde çok büyük adım atılacak

Resmi Gazete´de 2013´te yayımlanan 10. Kalkınma Planı´ndaki yer alan eğitimle ilgili hedeflerin hemen hemen hepsinin 2017´de gerçekleştirildiğinin altını çizen Yılmaz, fırsat eşitliğinde, okullaşma oranlarının artırılmasında, eğitime katılma süresinde, derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasında, müfredatın güncellenmesinde ve eğitimde teknoloji kullanımının artırılmasında büyük mesafeler alındığını ifade etti. Bakan Yılmaz, FATİH Projesi kapsamında bir yıl içinde Türkiye´nin tamamında çok büyük adımlar atılacağını açıkladı. Özel yetenekli öğrenciler için bu yıl ilk defa İstanbul´da bir okul açıldığını bildiren Yılmaz, bu okulları gelecek yıl Ankara ve İzmir´e de yaygınlaştıracaklarını bildirdi.

 

10. Kalkınma Planı´nda söylenip de hayata geçmeyen bir konunun "Her çocuğun kendi muhitinde eğitim alması" olduğunu belirten Bakan Yılmaz, bunun için de yeni liseye geçiş sistemine işaret ederek, "En iyi okul evine en yakın okul diyerek öğrencilerin ömürlerinin araçlarda, sokaklarda, yolculuklarda geçmesinin önüne geçeceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Törenin ardından Başbakan Yıldırım, Millî Eğitim Bakanı Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan ve diğer davetliler butona basarak Ovacık Eğitim Kampüsü´nün temelini attı.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.